Saç Dökülmesinin Medikal Tedavileri

Popüler markalar olan propesia ve proskarın etken maddesi finasterittir. Bu ilaçların vücut tarafından doğal olarak üretilen dihidrotestesteron seviyelerini azalttığı düşünülmektedir. Finasterid testesteronu dihidrotestesterona dönüştüren tip II 5 alfa redüktaz enzimini inhibe eder. Bu amaçla kullanıma sürülen ilk 5 alfa redüktaz enzim inhibitörüdür. Propesya saç dökülmesinin önlenmesi için kullanılan FDA onaylı bir üründür.

Saç dökülmesi medikal tedaviler Günde 1 defa kullanıldığında erkek tipi saç dökülmesini önlediği ve bazen de yeni saç çıkarttığı gösterilmiştir. Finasiterid etkisini kullanılmaya başlandıktan 3 ay sonra göstermeye başlar. Kullanımı durdurulduktan sonra bile etkisi 1 yıl sürer. Hafif ve orta derecedeki erkek tipi saç dökülmesinde etkilidir. Nadir olmakla ereksiyon , boşalma ve cinsel isteksizlik gibi sorunlar ile memelerde büyüme gerginlik hipersensitivite gibi yan etkiler görülebileceği belirtilmiştir. Hamilelikte bebeğe zarar verebileceğinden ötürü bayanlarda kullanımı tavsiye edilmez. Finasteride erkek tipi olan saç dökülmelerinde  kullanılmaktadır.

Finasteride ile Saç Dökülmesi Tedavisi

Erkek tipi kellik tedavisinde günde 1 mg finasteride kullanımı önerilmektedir. Fakat etkinlik ve güvenilirlik ile ilgili yapılan çalışmalar sadece 5 yıllıktır. Yaşları 20 ile 61 arasında değişen 118 erkek de yapılan bu çalışmada günde 1 mg finasterid kullanımının 10 yıllık etkinliği ve güvenilirliği araştırılmıştır. Günde 1 mg finasterid kullanımının 30 yaşından daha büyük hastalarda ve erkek tipi kelliği daha fazla olan hastalarda daha etkin olduğu gösterilmiştir. 5 yılı geçen tedavilerde daha iyi sonuçlar alınmıştır. Hastaların % 6'sın da, yan etkiler görülmüştür. Bu çalışmaya göre tedavinin etkinliği 1 yıllık tedaviden sonra daha belirgin olmaktadır. Tedavi devam ettikçe etkinlik azalmamakta aksine artmaktadır.

Japonya’ da testesteron ile tedavi edilmiş fareler üzerinde yapılan bir çalışmada ginseng rhizom un erkek tipi kellikle (androgenic alopecia) saçın yeniden büyümesi üzerindeki etkileri araştırılmış. Kök özü ile karşılaştırıldığında kırmızı ginseng rhizom un testesteron 5 alfa-redüktaz etkilerini doza bağımlı engellemede daha etkili olduğu gösterilmiştir. Bu  çalışmada oleanane ve dammarane- tipi ginsenosidler içeren kırmız ginseng rhizome larının kosmetik kullanım için uygun olabileceği bildirilmiştir. Bu çalışma bir erkek tipi kellik (androgeinc alopecia) modelinde ginsenoside Ro nun in vivo olarak 5 alfa-redüktaz etkilerini azaltarak saçın yeniden çıkmasını arttırdığını gösteren ilk çalışmadır.

Fareler üzerinde yapılan bu çalışmada “pueraria thomsonii” yapraklarından elde edilen “puerariae flos” un 5alfa redüktaz aktivitesini azalttığı ve saç büyümesini olumlu yönde etkilediği gösterilmiştir. “Puerariae flos” ekstresi aktif elementler olarak soyasaponin ve kaikasaponin III içermektedir. “Puerariae flos” ekstresi erkek tipi kellik tedavisinde fue saç ekiminin yanında ilerde kullanılabilecek umut verici bir ilaçtır.

Erkek tipi kelliğin botoks (botulinum toksin) ile önüne geçmek

Erkek tipi kelliğin botulinum toksini ile önlenmesi  pilot çalışma ; Yapılan bir çalışmada botulinum toksin in erkek tip saç dökülmesini (androgenetic alopecia) önlediğini gösterilmiştir. Erkek tipi saç dökülmesi saç foliküllerinin testesteronun bir metaboliti olan dihidrotestesteronun toksik etkilerine genetik olarak daha duyarlı olmasına bağlı olmaktadır. Finasteride gibi 5-alfa redüktaz inhibitörlerinin sistemik kullanımı erkek tipi saç dökülmesinin önlenmesinde orta derecede etkilidir.

Bu çalışmada yaşları 19 ile 57 arasında değişen 50 erkek üzerinde yapılmış ve 60 hafta sürmüştür. 150 ünite botox bölünerek saçlı deriyi çevreleyen kaslara enjekte edilmiştir. Hiçbir yan etki görülmemiştir. 40. haftada, ortalama saç sayısında istatistiksel olarak anlamlı olan % 18 lik bir artış görülmüştür. Saçın tekrar büyümesi bazı hastalarda onjektif olarak gözle görülmüştür.

Saçlı derinin çevresindeki kaslar kronik olarak aktif olduklarında saçlı deride bir gerginlik yaratmaktadırlar. Arterler saçlı deriye periferden girdikleri için kan akımındaki azalma özellikle verteks ve frontal bölgelerde oldukça oldukça belirgindir. Bu bölgelerdeki oksijenin azalması testesteronun dihidrotestesterona dönüşümünü ve dolayısıyla saç dökülmesini arttırmaktadır. Botox saçlı derideki bu gerginliği azaltarak saçlı derinin kanlanmasını ve dolayısıyla ortamdaki oksijen miktarını arttırdığından testesteronun dihidrotestesterona dönüşmesini ve dolayısıyla  saç dökülemesini önlemektedir.

Minoksidil ile Saç Dökülmesini Önlenmesi

“Astressin-B” nin farelerde saç dökülmesini önlediği kazara bulundu Bazı bilimsel buluşlar kazara olmuştur. Örneğin saç dökülmesini önlemek için, saç mezoterapisi için sıkça kullanılan ve sıkça önerilen minoxil in etken maddesi minoksidil aslında bir antihipertansif olarak kullanılmaya başlanmış, saç dökülesini önleyici etkisi kazara farkedilmiştir. Benzer bir şekilde stresin etkileri üzerine yapılan bir çalışmada, farelere saçlarını kaybetmelerine yola açacak stress hotmonunu fazla salgılatılmıştır.

Bu çalışmada bilim adamlarının amacı “astressin-B” adlı bir kimyasal maddenin fare kalın bağırsağı üzerinde stresin etkilerini önlemedeki etkilerini araştırmaktır.Fakat bu ilaçla tedavi olan farelerde saçların yerinden çıktığını görmek bilim adamlarını oldukça şaşırtmıştır. Tekrarlayan çalışmalarda da sonuç değişmemiştir. Bunun üzerine aynı ilaç genç farelere verilmiş ve saç dökülmesini önlediği gösterilmiştir. Bu ilacın insanlarda da etkilerinin aynı olup olmayacağı şu an belirsiz. Günümüzde erkeklerde görülen saç dökülmesinin en etkili tedavisi hala nakil işlemidir.

Latanoprost glukom tedavisinde kullanılan bir prostoglangin analoğudur. İris ve periokular bölgede hiperpigmentasyon, kirpikler de hiperpigmentasyon, kirpik kalınlığının, uzunluğunun ve sayısının artması gibi bazı yan etkileri mevcuttur. Kirpik dökülmesinin tedavisinde kullanılmış olsa da saç büyümesi üzerindeki etkileri bilinmemektedir.

Orta derecede erkek tipi kelliği olan 16 hasta üzerinde yapılan bu çalışmada 0.1 % lotanoprost 24 hafta boyunca topikal olarak uygulanmış ve sonuçta saç yoğunluğunu arttırdığı gösterilmiştir.

Lotanoprost saç folikül aktivitesini stimüle etmekte ve saç kaybının tedavisinde kullanılabilir.

Mitokondri disfonksiyonu yaşa bağlı düşüşün primer sebebidir. Yapılan bir çalışmada 90 yaşındaki bir insanın kasındaki mitokondrilerin yaklaşık % 95 inin hasarlanmış olduğu, 5 yaşındaki bir çocuğun kaslarındaki mitokondrilerin ise tamamen sağlıklı olduğu gözlemlenmiştir. Mitokondri hasarının Alzheimer hastalığı, tip iki diyabet, kalp yetmezliği ve kanser gibi dejeneratif hastalıklarla ilişkili olduğu gözlemlenmiştir.

Var olan mitokondrilerin korunması ve fonksiyonlarının arttırılması için l-karnitin, lipoic acid ve coenmzim Q10 gibi destekler önerilmekte idi. Pyrroloquinoline isimli maddenin yeni mitochondria oluşumunu mitochondria stimüle eden genleri aktive ederek hücresel yaşlanmayı yavaşlatmaya yardımcı olduğuna dair çalışmalar mevcuttur.

Hücre içerisinde kendi DNS sı olan tek organel mitokondridir. Bu nedenle hücre içerisinde sayısını arttırma ve çoğalma kapasitesi vardır. Doku tipine, antioksidan durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak bir hücrede 2 ila 2500 tane mitokondri olabilir. Pek çok çalışmacı mitokondrideki sayı ve fonksiyonlarının yaşam süresi üzerine etkileri olduğunu düşünmektedirler.

Hücre mitokondria miktarı ve fonksiyonlarının yaşam kalitesi üzerine olumlu etkileri olduğu düşünülmektedir. Yaşlanma ile birlikte hücre mitokondria sayısı ve fonksiyonları azalmaktadır. Mitokondri biyogenezini kalori alımının kısıtlanmasının ve fiziksel aktivitenin arttırdığı bilinmektedir.

Pyrroloquinoline çok güçlü bir antioksidandır ve mitokondrileri güçlü bir şekilde korur. CoQ10 ile birlikte kullanıldığında yaşlılarda hafıza ve dikkati arttırmaktadır. 2010 yılında yapılan bir çalışmada mitokondrileri korumakla kalmayıp yeni mitokondri yapımını arttırdığı da gözlemlenmiştir. PQQ esansiyel bir besindir. Bitkilerde ve anne sütünde bulunur. Bitki, bakteri ve diğer organizmalarda güçlü bir büyüme faktörü olduğu tespit edilmiştir. Yapılan hayvan deneylerinde eksikliğinde büyümede yavaşlama, immün sistemin zayıflaması, üreme kapasitesinde azalma ve doku mitokondri sayılarında azalma gözlemlenmiştir. Tekrar diyete katıldığında ise bu etkiler düzelmiş, mitokondri sayıları artmıştır.

Yapılan bir çalışmada hücre enerji metabolizması, büyüme ve fonksiyonlarında bulunan genlerin aktivasyonunu sağladığı gözlemlenmiştir. Örneğin PQQ yetmezliği olan farelerde karaciğer mitokondri sayısında % 20-30 azalma, kan şekerinde arış ve oksijen metabolizmasında azalma gözlemlenmiştir.

    Doktora Sorun