Erkek Tipi Saç Dökülmesinin Tedavisi

Kelliğin tip ve şekilleri cinsiyet ve genetik faktörlere dayalı kendi aralarında ayrılırlar. Hem erkek hem de bayanlarda en çok görülen saçlardaki dökülme tipi androjenik alopesi olarak tanımlanır. Bu tipte özellikle foliküllerin bulbar bölgesini hedef alan androjen hormonlara bağlı dökülmesi görülmektedir. Genetik bir alt yapıya sahiptir. Genellikle aile hikayesi vardır. Büyüme hızı yavaşlarken, anajen faz kısalır ve saç telleri incelir. 5 alfa redüktaz tarafından testesteron dihidrotestesterona dönüştürülür ve bu aktif androjen hedef hücreler üzerinde etki ederek andrejenik alopesiye yol açar. Bu tip saçların dökülmesinde en çok frontal bölge ve verteks etkilenir.

Erkek Tipi Saç Dökülmesinin TedavisiBayanların saçlarında görülen dökülme saçlı deriyi yaygın olarak etkiler. Ama bazı bayanlarda dökülme erkeklerde olduğu gibi görülür. Vertekste başlar ve öne doğru yayılır. Yanlar ve posterior bölge de yoğunluk iyidir. Bu nedenle bu tip hastalar saç ekimi için uygundur.  Genellikle saçların çizgisi korunmuştur ve de genellikle ömür boyu korunur. Dolayısı ile yapılacak saç nakli buna göre planlanmalıdır.  Bu bayanlarda genellikle aile hikayesi de vardır.

Bayanlarda çeşitli cerrahi girişimler, yanık ve trafik kazaları gibi durumlar, metabolik rahatsızlıklar, kanser tedavileri, çeşitli deri hastalıkları, otoimmün hastalıklar ve stres de saçlarda dökülmeye yol açabilmektedir. Bu tür hastalar genellikle saç ekimine uygun değildirler. Bu tür saçlardaki dökülme sorunları akut bir olaydır. Altta yatan nedenin tedavisi gerekmektedir.

Travmatik alopesi yanık sonrası olduğu gibi direkt doku kaybına bağlı olabileceği gibi, bulgusunun çeşitli nedenlerle dolaşımının bozulmasına bağlı da olabilir. Uzun süreli basınca maruz kalma, yüze yapılan estetik cerrahi girişimler, temporal dökülmelere yol açabilir. Yüz germe operasyonlarında diseksiyon sonrası görülebilir. Alın germe operasyonlarından sonra frontal bölgede dökülme görülebilir. Saçlı deri dolaşımı bozulduğunda testesteron un dihidrotestesteron a dönüşümü de artmaktadır.

Demir eksikliği gibi kan hastalıklarında, B vitamini gibi vitaminlerin eksikliklerinde, çinko ve kalsiyum gibi minerallerin eksikliklerinde, tiroid hastalıklarında, şeker hastalığında, sistemik lupus, sifilis, kanser gibi hastalıklarda, protein eksikliği ile giden hastalıklarda, hormonal hastalıklarda, çölyak hastalığı gibi emilim rahatsızlıklarında kronik böbrek hastalıklarında saçlarında kayıplar görülebilir.

Erkek tipi kelliğin (andregenic alopecia) mekanizmaları ve kalıtsallığı daha tam olarak aydınlatılamamıştır. Çeşitli çalışmalarda erkek tipi kelliğe yatkınlığın babadan ve/veya anneden gelen kalıtımsal faktörler tarafından etkilendiği gösterilmiştir. Fakat şu ana kadar yapılan hiçbir çalışmada erkek tipi Saç dökülmesi ve aile hikayesi arasındaki ilişki saç kaybı şekli temel alınarak araştırılmamıştır.

Yapılan bir çalışmanın amacı babadan ve/veya anneden gelen genetik etkilerin kellik şekli üzerine etkili olup olmadığı ve erkek tipi Saç dökülmesi morfolojisinin aile bireyleri arasında genetik geçişi olup olmadığı araştırılmıştır.

Erkeklerdeki anterior saç çizgisi şekli üzerindeki ailesel etkiler daha çok baba tarafından gelmekle birlikte bu etkiler bayanlarda daha az belirgindir. Aile hikayesi yokluğunda “erken başlangıçlı erkek tipi Saç dökülmesi” “geç başlayan erkek tipi kellikten” istatistiksel olarak daha fazla görülmektedir. Kelliğin temel tipleri özel tipten bağımsız olarak daha çok ailenin baba tarafından etkilenmektedir.

Modern tedavisi Fue olan erkek tipi kelliğin yapısını etkileyen ailesel faktörler erkek ve bayan bireylerde farklılık göstermektedir.

Norwood tip 3 de şakakları açılmış, saçların çizgisi tip 2 ye göre biraz daha geriye gitmiştir. Saçların çizgisini belirleyen saç telleri DHT etkisi altında olduklarından normalden daha incedir. Bu durum çizgisinin belirsizleşmesine yol açar. Belirgin olmayan bir saç çizgisi var ise insanlar hastanın yüzüne bakarken bakışlar saç çizgisinin yukarısına doğru kayar ve hastanın yüzüne bakma zamanı kısalır. Eğer belirgin bir saç çizgisi varsa insanlar hastanın yüzüne bakarken bakışlar saç çizgisinden yukarı doğu kaymaz ve insanların hastanın yüzüne bakış süreleri uzar.

Hasta ya saçlarının korunması, ya görüntünün değişmesi ya da hem saçlarının korunması hem de görüntünün değişmesi amaçları ile gelebilir. Saçların korunması için çeşitli tedaviler önerilebilir. Görüntünün değişmesi ise sadece saç ekimiyle  mümkündür. Vakalarda ortalama 2500 - 3000 greft (saç kökü) saç ekimi önerilmektedir. Ekim ön çizgisinden başlar ve orijinal saçlara kadar devam eder.

Hastanın saçlarının ileride döküleceği göz önünde tutularak orijinal saçların arasına da 1 cm veya 2 cm aşılama yapılmalıdır. Hastanın orijinal saçlarının korunması için çeşitli tedaviler önerilebilir. Hastalarda genelde saç çizgisini çok önde tutma eğilimi vardır. Optimal saç çizgisi belirlenmeli ve hastaya saç çizgisinin çok önde planlanmasının dezavantajları anlatılmalıdır.

Saç çizgisi belirlenirken hastanın yaşı, ekilecek alanın büyüklüğü, istenilen sıklık, alınacak greft miktarı gibi pek çok faktöre göre planlama yapılır Fakat saç çizgisinin belirlenmesinde belki de en önemli belirleyici faktör hastanın alın yapısıdır. Alın-saçlı deri arasındaki geçiş bölgesinde planlanan saç çizgisi yanlara doğru ilerlerken, çizginin şeklinin belirlenmesinde, hastanın kaşlarının yapısından faydalanılabilinir. Bu çizgi kesinlikle düz bir şekilde planlanmamalıdır.

Saçlı derinin iki yan duvarının birbirine olan uzaklığı bu çizginin uzunluğunu belirleyecektir. Ön taraflara daha sık, geriye doğru daha seyrek ekim yapılırsa görüntü doğal olmayacaktır. Saçlar ekilirken ince saç tellerinden kalın saç tellerine doğru ve ekim sıklığı artacak şekilde ekim yapılırsa son sonuç oldukça doğal olacaktır. Hastaya ilerde orijinal saçlarının dökülebileceği ve bir ya da daha fazla saç ekimi operasyonuna ihtiyacı olabileceği iyi anlatılmalıdır.

Bazen sadece ön bölgelerinde saç dökülmesi mevcuttur. Ön saç çizgisi belirsizleşmiş, özellikle yanlardan geriye doğru çekilmiştir. Bu tür hastalarda en önemli problem ilerde kendi saçlarının dökülmesi riski altında olmalarıdır. Yani bu tip hastalar şu an dökülmeyen saçları ilerde döküldüğünde ikinci bir ekim yaptırmaları gerektiğini bilmelidirler. Yaşından dolayı ileride daha fazla saç dökülmesi olabileceğini ve ek operasyonlar geçirmesi gerekebileceği anlatılmalıdır.

Ortalama 2000-2500 greft ekilebilir. Bu greft sayısı ile oldukça en uygun bir sıklık sağlanacaktır. 1 ve 2 saç teli içeren foliküler ünite greftleri ile saç çizgisi oluşturulurken düz bir çizgi den kaçınılmalı, çizgi w şeklinde planlanmalıdır. Saçlara açı verilirken eski saçlarının açılarından kopya çekilebilir. Yapılan en sık istenmeyen durum saç çizgisinin gereğinden fazla öne alınmasıdır. Saç çizgisinin normalden önde olmasının olumsuz yanları hastaya anlatılmalı ve saç çizgisi en uygun planlanmalıdır.

Bu hastalarda ikinci önemli konu ise ekim yapılan alan ile yapılmayan alan arasına aşılama yapılması gerekliliğidir. Eğer aşılama yapılmazsa ekilen greftler ve orijinal saçlar arasında seyrek bir geçiş bölgesi oluşabilir. Bu görüntü de yine oldukça yapay duracaktır. Bu görüntünün önlenmesi için ekim yapılırken hatanın orijinal saçlarına da 1-2 cm aşılama yapılmalı, bu bölgelere sıklaştırma yapılmalıdır. Operasyon sonrası hastaya saç dökülmesini önleyici ilaçlar, saç lazeri, saç mezoterapisi önerilebilir.

    Doktora Sorun