Tüm medeniyetlerde, her zaman saç insan için bir gurur kaynağı olup soğuktan ve güneşten korunmasında, şekliyle diğer insanlardan  ayır edilmesinde ve süslenmesinde rol almıştır. İnsanların çocukluktan yetişkinliğe geçiş sürecinde en fazla değişim gösteren parçalarından biridir. Saçın rengi, uzunluğu, yapısı etnik kökenler ve ırklar arasında farklılık göstermektedir. Saçların şekillendirmesi binlerce yıl içerisinde sürekli değişerek evrimleşmiştir.

Tarihten günümüze saç insanlar için oldukça önemli bir aksesuar olmakla beraber, çoğu zaman da bir statü göstergesi olarak kullanılmış, kişinin sosyal konumunu göstermede önemli rol almıştır. Bayanlar ve erkekler saçların şekillendirilmesinde modaya ve sosyal ortama uygun davranışlar sergilemektedirler. Saçın insan hayatı üzerindeki sosyokültürel etkileri değerlendirildiğinde saç dökülmesi ve ekiminin ne kadar önemli olduğu anlaşılacaktır.

Saç yapısı ve fizyolojisi incelendiğinde saçın ve ana yapı maddesi olarak keratinden oluştuğu görülür. Bilimsel olarak sıralamak gerekirse bu şekilde bir kimyasal yapıya sahiptir. Ancak bu kimyasalları vücudumuz aldığımız gıdalardan üretir ve burada da dengeli ve sağlıklı beslenme oldukça önemlidir ve kilit rol oynamaktadır.

Saçlarda dökülme, zayıflama ve kopma gibi olumsuz durumlar ortaya çıktığına bir doktora danışmak çok önemlidir. Muayene sonrasında yapılan testlerden sonra çıkacak sonuçlara göre gerekli görüldüğünde takviyeler, tedavi yöntemleri veya beslenme alışkanlığı ile ilgili olarak doktorunuz size bazı tavsiyelerde bulunacaktır. Bu tavsiyeler doğrultusunda yukarıda belirttiğimiz kimyasal yapıyı destekleyecek sonuçlar almanız mümkündür. Bu tavsiyelere uymak oldukça basit ve etkilidir bu nedenle göz ardı etmemek gerekmektedir. Saçın kimyasal yapısını tehlikeye atmamak için yapılacak veya alınacak önlemleri de doktorunuz size belirtecektir bunlar da yine tedavi yöntemi gibi oldukça basit ve etkili teknikler olabilir.

Saç fizyolojisi temel anlamda saçın fiziki bileşenleri ile birlikte değerlendirilir. Saçın bileşenleri dediğimizde ise ilk olarak aklımıza keratin gelir. Keratine ilaveten en önemli bileşen de proteindir. Anne karnında üçüncü aydan itibaren saçlar ekoderm e mezodermden köken alarak gelişmeye başlar. Saçı oluşturan bileşenler yukarı da belirttiğimiz protein ve keratin haricinde, dermal papilla ismi verilen hücrelerden, follikülün fibröz kılıfı, kan damarları ve erektör pili kası olarak sıralanabilir.

Tabi ki bu belirtilen bileşenler birbirinden bağımsız düşünülemeyeceği gibi tıbbi olarak bilinen bileşenlerdir. Normal bir bakım veya gündelik bakım haricinde aldığımız besinlerden beslenen saçlarımızın bu bileşenlerini ister istemez beslemiş oluruz. Ancak saçların bakımı ve sağlığı bizim elimizdedir ve saç fizyolojisi açısından oldukça önem taşır. İnsan saçındaki dökülmeler ardında her ne kadar genetik etkenleri barındırsa da kişinin kendi yapacağı bakımlar da mutlaka önemlidir.