Fue tekniğinde ilk amaç kısa zamanda en fazla foliküler greftini en doğal şekilde transfer edebilmektir. Bu operasyon hastane ameliyathanelerinde, steril şartlarda, lokal anestezi altında yapılır. Doktorun ve hastanın tercihine göre anestezi uzmanı tarafından hafif bir sedasyon da yapılabilir. Fue tekniği açılımı (Follicular Unit Extraction) dur, fut tekniği dezavantajları nedeni ile artık tercih edilmemektedir.

Fue tekniği ile ense ve yanlardan alınan saç kökleri kullanılır. Fue tekniği uygun cerrahi araçlarla foliküler üniteler greftler haline getirilirler. Bunun için foliküler ünite izolasyonu yöntemi kullanılır. Bu yöntemde foliküler üniteler uygun cerrahi aletlerle çevre dokulardan izole edilerek orijinal yerlerinde bekletilirler. Bu sayede beslenmelerini uzun süre devam ettirmiş olurlar. Fue tekniğinde amaç minimum zamanda, maksimum foliküler ünite greftini mikro greftlere dönüştürmeden izole edebilmektir. Bir ünitedeki her saç folikülü korunmalı, transeksiyondan kaçınılmalıdır. Hastanın saçlı derisinin yapısı, hastanın foliküler ünitelerinin yapısı ve sıklığı, foliküllerinin derinliği gibi cerrahi değişkenler göz önüne alınarak fue tekniği yapılırken küçük modifikasyonlar yapılabilir.

Mikrodiseksiyon ile Fue Saç Ekiminin Uygulanışı

İkinci aşamada izole edilerek yerlerinde bırakılmış olan foliküler ünite greftleri yerlerinden toplanarak steril bir ortamda sıralanarak pedri kaplarına konulurlar. Toplama ve sıralama aynı anda yapılarak greft travması minimalize edilmektedir. Yine bu işlem esnasında saç foliküllerine kesinlikle dokunulmamalıdır. Miktarına göre sınıflandırılarak hangi greftin hangi bölgeye ekileceği planlanır.

Bir sonraki aşama saçın çizgisini planlama aşamasıdır. Dışarıdan bakan insanların en fazla dikkatlerini çeken yerdir. Doğal bir çizgi hastanın profilini değiştirecek daha aktif ve genç bir görünüm sağlayacaktır. çizim belirlenirken 3 boyutlu düşünmek gerekmektedir. Aday aynada bunu sade iki boyutlu görebilmekte ve anatomiye uygun olmayan isteklerde bulunabilmektedirler. Doktor kişiyi 3 boyutlu olarak göreceğinden isteklerinin neden doğal olmadığı hususunda aydınlatmalıdır.

Fue tekniği öncesi saçın çizgisi oluşturulurken veya planlanırken sıkça yapılan hatalardan kaçınılmalı insanın yaşına ve cinsiyetine göre alnın yapısı da göz önünde alınarak planlanmalıdır. Genellikle insanların yüzünde alnında asimetri vardır. Bazı hastalarda bu asimetri oldukça belirgindir. Asimetrik alınlarda simetrik oluşturulması oldukça zahmetlidir. Bu tür durumlarda en azından karşıdan bakıldığında simetri sağlanabilmelidir. Paralel bakıldığında ön çizgi simetrik olmalı alnın şekline göre ortadan yanlara gidildikçe alnın anatomik yapısını takip etmelidir. Yandan bakıldığında ise ortadan yanlara doğru ilerlerken yer düzlemine paralel ya da yukarı doğru ilerleyen bir şekilde planlanmalıdır.

Daha sonra Fue tekniği ile Saç ekimi için açılacak kanallar oluşturulur. Kanallar hazırlanırken, çıkacak saçların üç boyutlu açıları hastanın orijinal saç tellerinin üç boyutlu açılar örnek alınarak yapılmalıdır.

Saçsız alın bölgesinden saçlı deri bölgesine yumuşak bir geçiş sağlanırken, ince telli, tek saç teli içeren greftler ile ilk çizgi belli belirsiz hazırlanmalıdır. Düz çizgilerden kesinlikle kaçınılmalıdır. Geriye doğru ilerlerken daha fazla kıl içeren greftler kullanılarak sıklık arttırılmalıdır.

Daha sonra orta saçlı bölgeye ekim yapılır. Burada amaç hem saçın çizgisinin geriye doğru devamlılığını sağlamak hem de yukarıdan bakıldığında derinin görünürlüğünü azaltmaktır. Açılar yine anatomiye uygun olmalıdır.

En arkadaki taç bölgesinde özellikle kişinin daha önce var olan spiral görüntüsü oluşturulmalıdır. Bu bölgedeki açılarda da en az ön çizgi kadar önemlidir. Üst kısımlara daha sık bir ekim yapılarak derinin görünürlülüğü azaltılabilir.

Saçlı derinin arka kısmından, dihidrotestesteron hormonuna dirençli foliküler ünitelerin donör alandan direkt olarak özel “punch” lar ile alınması ve böylelikle saçın bir şerit halinde eksizyonu ihtiyacının ortadan kaldırılması ilk defa Dr. Woods tarafından “Wood’s tekniği” olarak ortaya atılmıştır.

Bilimsel literatürde ilk olarak 2002 yılında Rassman ve Bernstein tarafından tanımlanan bu yönteme daha sonra “foliküler ünite ekstraksiyonu” (FUE) adı verilmiştir. Daha sonra fue ile ilgili “Follicular unit extraction in hair transplantation: personal experience” isimli bilimsel makale Op. Dr. Serdar GÖKREM tarafından yazılmış, 2008 yılında “Annals of Plastic Surgery” dergisinde orijinal makale olarak yayınlanmıştır.

Aslında “FUE” de bir folliküler ünite transplantasyonudur. Yani saç ekiminde “FUT”, “FUE” karşılaştırması yapılması terminolojik olarak tamamen yanlıştır. Karşılaştırma “şerit eksizyonu” ve “FUE” arasında yapılmalıdır. Rassman ve Bernstein’in ortaya attıkları “FUE” tanımı, 1988 yılında İndaba tarafından tanımlanan ve kitabında belirtilen İndaba’nın tekniğine dayanmaktadır. Aynı araştırmacılar bu tanımın yanında hangi hastaların bu işlem için iyi aday olduğunu belirlemeye yarayan fox testini de ortaya atmışlardır. Rassman ve Bernstein ayrıca fue mega seanslarını da tarif etmişlerdir.