Saç dökülmesinin öncelikle bir çok sebebi olabilmektedir. Saçlarımız her telin ayrı bir evrede bulunduğu dinamik bir yapıdır. Dış görünüşümüzün önemli bir parçası olan aynı zamanda deriyi güneşin zararlı ultraviole ışınlara karşı korur, ağır metalleri depolar. Esas olarak keratinden yapılmıştır. Keratinin bir proteindir ve deri altında bulunan saç foliküllerindeki hücreler tarafından üretilir. Deride gruplaşarak foliküler üniteler oluştururlar.
Saç dökülmesi hem biyolojik hem de psiko sosyolojik problemlere yol açan tıbbi bir durumdur. Durdurulmasında kişiye özel, nedene yönelik tedaviler uygulanmalıdır.
Erkek tipi kellik de kıllar yavaş yavaş küçülerek tüylere dönüşür ve gerekli fonksiyonlarını yeteri kadar yerine getiremezler. Bu durumun kalıcı tedavisi yalnızca saçların ekimi ile gerçekleşmektedir. İşlemde erkek tipi dökülmelere dirençli saçlar arka taraftan foliküler üniteler halinde alınarak saçsız alanlara nakledilirler. Erkek tipi dökülmelere dirençli olan ve nakledildikleri yerde de bu özelliklerini korurlar. "Donor alan baskınlığı" denen bu dinamik ekilen saçların niçin dökülmediğini de açıklar.
Sekillerine göre çeşitli sınıflamalar yapılmıştır. Bu sınırlamalar operasyon öncesi planlamada önem kazanmaktadır. En çok kullanılan sınıflama “norwood sınıflaması” dır. Operasyon öncesi hangi bölgeye kaç greft ekileceği, hangi greft'in nereye hangi açı ile ekileceği, sonrasında beklentiler, cerrahi sürecin belirlenmesi gibi planlamalar yapılırken, bu sınıflamadan yararlanılır.
Saç dökülmesinin önlenmesi ve tedavi seçenekleri Lokal minoxidil ve sistemik finasteride, erkek tipi dökülmelerde genel olarak kullanılan FDA onaylı ürünlerdir. Minoxidil 1980 lerin sonlarına doğru kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle küçük bölgelerde dökülme sorununu durdurduğu ve yenilerinin çıkmasını sağladığı bilinmektedir.
Finasteride 1989 yılında kullanılmaya başlanmış, tip 2 5 alfa redüktaz inhibitörüdür. Propesia ve proscar gibi ilaçların etken maddesidir. Saçın çizgisi hariç saçlı derinin diğer bölgelerindeki saçların dökülmesinin durdurulması için 10 yıl bile kullanılabilen, kullanıldıkça etkisi artan güvenilir bir seçenektir. Etkileri tedavi başlangıcından üç ay sonra görülmeye başlarken, tedavi bitiminden bir yıl sonraya kadar devam etmektedir. Oldukça nadir görülmekle birlikte ereksiyon problemleri, boşalma problemleri, cinsel isteksizlik, memelerde gerginlik, memelerde büyüme ve hipersensitivite gibi yan etkileri olabilir. Gebelikte anne karnındaki bebeklere zarar verebileceğinden kadınlarda kullanımı önerilmemektedir.
Dutasteride, bir çeşit I ve II 5-alfa-redüktaz inhibitörü, faz 3 olarak tutulmaktadır.
saç dökülmesinin önlenmesinde botoks, alın ve boyun kaslarının tonuslarının azaltılması ile saçlı deriye gelen kan miktarının arttığı, artan oksijen ile testesteronun dihidrotestesterona dönüşmesinin azaldığı ve tedaviden 40 hafta sonra saçlarda ortalama % 18 lik bir artış olduğu bilinmektedir. Saçların dökülmesinin önlenmesi adına uygulanan tedaviler arasındadır.