Saç Ekimi Tarihçesi
Kafanın üst kısmındaki kaybedilmiş saçların replasmanı için skalpin kelleşme olmamış bölgelerindeki tüm donör dominan saç folikülleri kullanılarak yapılan cerrahi saç ekimi replasmanı teknolojisi 2004 yılında doruk noktaya ulaştırılırmış. Ergonominin daha da inceliklilik kazanması olasıdır ancak daha iyi sonuçlar folikü ler kök hücreler kullanılarak doku mühendisliği teknolojisindeki büyük sıçramayı beklemektedir.
Modern saç ekimi ABD’de 1959’da başlamıştır ancak insan skalp saçının mikro grefti Japon literatüründe 1939’da bildirilmiş ve saçın otogrefti 19 yüzyılda Almanya’da yapılmıştır. Cerrahi tekniklerdeki ve kullanılan aletlerdeki gelişmeler, cerrahların bilgilerini paylaşmak ve bu alanda ilerleme sağla mak için 1993 yılında Uluslararası Saç Onarım Cerrahisi Birliğini (ISHBS) kurmalarına kadar olan dönemde sporadik olarak görülmüştür.
Çok daha fazla sayıda çok daha küçük greftlerin birbirine son derece yakın yerleştirilmesi çok da ha doğal görünümlü saç ekimi sağlamıştır. 1984 gibi erken bir tarihte kafa derisinin horizontal kesitlerine dair temel histolojik çalışmalar, insan skalp saçının doğal olarak, kollajen liflerin kon santrik tabakalar halinde çevrelediği bir ile dört folikül kümesini içeren küçük kompartmanlarda (foliküler üniteler) büyüdüğünü göstermiştir. Saç çizgisi gibi periferik alanlarda bir ve iki saçlı foli küler üniteler (FU) varken daha yoğun merkez bölgelerde daha çok üç ve dört saç FU (ve kaba saç gövdeleri) vardır. 1990’ların sonuna doğru transplant cerrahları saç replasmanı açısından foliküler ünitenin önemini kavramışlar ve bu foliküler ünite transplantasyonu (FUT) devrinin başlamasına neden olmuştur.
Eski "mikro greft" (bir ile iki saç) ve "mini greft" (üç ile altı saç) terimleri yerine tekli FU (bir ile iki ya da üç ile dört saç) ve çoklu FU (iki ile üç ünite/iki ile altı saç) greft terimleri kullanılmaya başlan mıştır. Ancak bazı cerrahlar hala eski terminolojiyi kullanmakta ve foliküler ünite teriminin kullanı mını sadece tek FU transplantasyonu (SFUT) olarak bilinen işlemle sınırlamaktadırlar.
Daha etkili donör toplama metotları ve ilave tıbbi tedavi ile birlikte alıcı sahada saçın daha iyi sayısal dağılımının sağlanması kellik tedavisinde diğer cerrahi tedavi tekniklerinin kullanımını (ve gerekliliğini) oldukça azaltmıştır. Bu nedenlerle bu bölüm saç ekimi ile sınırlanmıştır. Okuyucu alopesi redüksiyonu gibi işlemlerin tartışması için başka kaynaklara yönlenmelidir.