Saç hastalıkları insanların en çok göz önünde olan rahatsızlıklarından birisidir. Saçlar insanların var oluşundan bu yana hep bir aksesuarı olduğu için saçlarda oluşan hastalıklar da insanları en çok huzursuz eden rahatsızlıkların başında gelir.

Saç hastalıkları denince ilk akla gelenler; saçkıran, kellik, kepek ve aşkınlık gibi durumlardır. Saç rahatsızlıkları doğrudan saçlarla ilgili olmayabilir ve bu tür rahatsızlıkların ortaya çıkmasında en önemli nedenlerden bazıları, vitamin eksikliği, dengesiz beslenme ve şeker hastalığı gibi önemli nedenler saçlarda sorunlara yol açabilir. Bu rahatsızlıklar kendi başlarına saç haricinde vücuda olumsuz etkiler oluşturmaktadır saçlarda oluşan problemler sadece bu rahatsızlıkların dışa vurumlarından sadece bir tanesidir.

Kellik daha önceki yazılarda belirttiğimiz gibi genetik miras ve hormonların etkisiyle ortaya çıkar ve daha detaylı bilgi için saç dökülmesi kategorisinden bu durumla ilgili yazılar bulmak mümkünüdür. Saçkıran tıp dilinde Alopesi Areata olarak bilinen saçkıran rahatsızlığının tam nedeni bulunamamış olsa da nedenlerden bazıları olarak psikolojik ve genetik faktörleri öne sürenler vardır. Ancak çoğunluk bulgular yoğun stres ile bağdaştırılmaktadır. Kepek ise derinin en dışındaki ölü hücrelerden meydana gelir ve saç köklerinden dökülür. Saçlar bakımlı bile olsa görüntü itibari ile çok hoş görünmediğinden bu duruma sahip kişiler huzursuz olurlar.

Bu yukarıda sayılan rahatsızlıkların tedavileri mevcuttur ancak bazılarını ortadan kaldırmak çok kolay değildir. Bu tür rahatsızlıklarda uzman bir doktora muayene olmak en doğru yol olacaktır.

Günlük hayatta en çok karşılaştığımız sorunlar saç kırılması ve saçlı deride kaşıntı başlığı altında incelenebilir. Saç kırılması temel olarak saçların esnekliğini kaybetmesi sonucu oluşur. Saçların esnekliğini kaybetmesine ise saçtaki nem miktarının azalması sebep olur. Saçlar nemini kaybeder ve sertleşen saç kırılmaya elverişli hale gelir, kırılır veya kopar.

Saç kırılması yukarıda belirttiğimiz temel nedenden oluşur ancak bu nedenlere elverişli hale gelmesinde bazı eksiklikler ve yanlışlıklardan bahsetmekte fayda var. Saçlarımız nem dışında proteine de ihtiyaç duyar. Dolayısıyla protein eksikliği de güçsüzleşen saçların kırılmasına zemin hazırlar. Saçların nemini doğrudan kurutmaya müsait olan fön ve maşa uygulamalarını çok sık yapmamak ya da dikkatli yapmak gerekir. Saçlar şekil alırken bir yandan da güçsüzleşir ve sık yapılan uygulamalar sonucu kırıklar çoğalır ve kopmalar meydana gelir. Saçları güçlendirmek bu durum için kesin çözüm olacaktır ancak saç ve cilt tipinize göre en uygun ürünleri seçmeniz gerekmektedir. Saçlarınız nedensiz yere kırılıyorsa da bunun için kesinlikle bir doktora gitmeniz gerekmektedir. Çünkü bu kötü bir durumun habercisi olabilir ve geç kalınması durumunda saçlarınızda geri dönülmesi zor olan durumlara yol açabilir. Uzun tutulan saçlarda özellikle uzayan saçlarla beraber bakım da zorlaşır. Dolayısı ile saçların belirli bir miktarda düzenli olarak kesilmesi gerekmektedir. Spor yaptıktan sonra veya başka bir nedenden ötürü terlemek saçlarınıza zarar verebilmektedir ve bunun için rutin bir bakım yapmanız gerekmektedir. Saç kırılmasını önlemek için bitkisel takviyeler de kullanılabilir.

Saç onarımı gündelik yaşantımızda karşılaştığımız dış etkenler, stres ve yorgunluk sebebiyle kaçınılmaz olarak ortaya çıkmış bir ihtiyaçtır. İnsanların en önemli aksesuarlarından birisi olan saçlar bu özelliğini koruması adına bakıma gerek duyar.

Saçlara şekil vermek için kullanılan jöle, sprey ve krem gibi kozmetik ürünlerin dışında fön makinesi ve saç maşası gibi ısı veren elektrikli ürünler saçlara istenilen şeklin verilmesi dışında kullanım sıklığına göre saçları cansızlaştırıp güçsüz olmasına, kırılmasına ve hatta dökülmesine yol açabilmektedir. Saçların ucu kırıklar meydana gelir, halk dilinde çoğunlukla saman gibi diye tabir edilen kuru ve kötü saçlara dönüşürler.

Saç onarımı için çeşitli yerlerde birbirinden farklı çözümler paylaşılmakta ancak daha önceki yazılarımızda saç tipleri ile ilgili saç dokusu ve çeşitleri adı altında bilgiye yer vermiştik. Burada saç çeşitleri ve bu saç tiplerinin benzer durumlara farklı tepkiler verebileceğinden bahsetmiştik. Dolayısı ile burada genel bir çözümden bahsetmek çok fazla gerçekçi olmaz. Her saç tipinin daha farklı dayanıklılık eşikleri vardır.

Saç onarımı için yıpranmış saçlara has ürünler vardır ancak bu ürünlerin tepki süresi çeşitlilik gösterebildiği gibi fayda da etmeyebilir. Bu nedenle saç yıpranması ile ilgili olağan dışı bir durum gözlemlediğinizde bir doktora danışmak size onarım süreci için ivme ve zaman kazandırabilir. Kurumuş saçlar, kırıklar gibi sorunlara çözümler için saç hekimine danışmanız oldukça faydalı olacaktır.

Saç derisinde kaşıntı ve dökülme konusunda temel neden diyebileceğimiz kepeklenme doğrudan gelişen bir rahatsızlık değildir. Buna sebep olarak sayabileceğimiz çok fazla oluşum vardır.Bunlardan en bilinen ve sık görülenleri sıralamak gerekirse ;

Hormonal dengesizlikler, aşırı terleme, hijyen eksikliği, yanlış bakım, alerji, duygusal yoğunluk, stres, fazla şeker ve nişasta tüketimi, beslenme alışkanlığı, aşırı kozmetik kullanımı, saç rengini sık değiştirme ve hava almayacak şekilde örtünme temel olarak sayabileceğimiz nedenlerdir, ancak bunların dışında tansiyon rahatsızlığı da bunlara sebep olan unsurlardan birisidir.

Kepek oluşumu genel olarak yukarıda sayılan nedenlerden ötürü oluşur ancak kepek problemi olan kişilerin saçları fazla yağlı olur ve kaşıntı oluşmasına neden olur. Saç derisinde kaşıntı ve dökülme sebeplerinden en büyüğü kepeklenmedir ancak kepek için uygulanacak çözümler, uzman bir cilt doktoru muayenesi sonucu önerilecek tedavi yöntemleri ile üretilebilir.

Ancak kepek problemini ancak kontrol altına almak mümkündür ve tamamen ortadan kaldırmak mümkün değildir. Sadece tedavi süreci ile paralel olarak önerilecek ilaçların kullanımı ile kontrol altına alınabilir. Kepek oluşumuna karşı kullanılan çözümler ise genel olarak pyrithione – çinko, salistik asit ve selenyum sülfit olarak uygulanmaktadır. Bu tedaviler yıpranmış ve yağlanmış saç derisini normalleştirme adına atılan en sağlıklı ve pratik adımlardır. Ancak tedavisi sürekli olduğu için doktorunuzun belirttiği sürelerde gerekli kontrolleri yaptırıp tedavi sürecinin planlanmasını sağlayabilirsiniz.