İnsan saçı belirli bir ömüre sahiptir. Bu ömür süresi kişiden kişiye değişiklik gösterir ancak kendi yaşam döngüsü içinde belirli evrelerden oluşur. Bu evreler, anajen, katajen ve telojen evre olmak üzere üç temel evreden oluşmaktadır. Her bir evrenin kendi içinde ortalama bir süresi vardır ve bunları sıralamak gerekirse; anajen evre 1000 gün, katajen evre 10 gün ve telojen evre 100 günden oluşmaktadır. Bu evreler bir saç telinin yaşam süresini belirtir. Bu evreleri de kendi içinde evrelere ayırmak mümkündür. Bu evreler, genç anajen, katajen, telojen, erken anajen ve anajen olmak üzere genişletilebilir.
Saç ekiminde ağrı veya acı hissi olur mu hastaların akıllarındaki en önemli sorulardan bir tanesidir. Canım acıyacak mı ? saç ekiminde açı hissi yok denecek boyuttadır. operasyondan önce greftlerin alınacağı ekim yapılacak alana lokal anestezi yapılır ve bu sayede açı hissi hiç bir şekilde olmaz. duyacağınız tek acı , sadece nakil yapılacak olan ve greft (donör bölge) alana yapılan ilk anestezi iğnesinin batırılma açısıdır. Bu açıda rahatsız edici bir boyutta değildir. daha önce mutlaka bir sebepten iğne olmak zorunda kalmışsanız o acı ile eşdeğerdir. Erişkin bir insanın şikayetci olacağı bir ağrı değildir.
Saç kökü transferi çoğu insan tarafından uzun yıllar yaşlanmanın bir parçası olarak kabul edilen, erkeklerde görülen ; erkek tipi saç dökülmesi ve hormonal değişiklikler ve tiroid rahatsızlıkları, demir eksikliği, beslenme bozuklukları gibi nedenlerle görülen bayanlardaki saç dökülmesinin yol açtığı kendine güvenin azalması, sosyalleşememe gibi psikososyal sorunlara estetik cerrahi teknikleri ile çözüm bulunması göreceli olarak daha geç zamanlarda ortaya çıkmıştır.
Kafanın tepesinin tümüne bu şekilde saç nakli yapmak o zaman için çok uzun süren, zaman kaybına neden olan bir çaba şeklinde düşünüldü. Ancak Brezilya’dan Uebel 1991’de kellik olan alanın tümünü kaplayacak şekilde mikro-greft ve mini-greft kullanımı ile, tek seansta 1000 greftten çok daha fazlasını transplante ettiğini bildirdikten sonra yaygınlaştı. Bu teknik 1980’lerin ortalarından beri gelişmiştir. Uebel modern çağın saç naklinin babası unvanını hak etmektedir. Günümüzde çok sayıda çok küçük greftin transplantasyonu hızlıca saç naklinde altın standart olmaya başlamıştır; çünkü teknik güvenlidir ve öngörülebilir doğal sonuçlar sağlar. Mikrogreft ya da minigreft, folliküler ünite greftleri, pilosebase ünitler, aile ünite greftleri ya da
Saç dökülmesi bir çok nedene bağlı gelişen bir durumdur. Bunlardan bazıları geçici bazıları kalıcı olabilmektedir. Kalıcı olan saç dökülmelerine erken müdahale etmek durumu yavaşlatabilir ve hatta durdurabilir. Geçici saç dökülmeleri de bazı rahatsızlıklara bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir ve rahatsızlığın türüne göre belirli sürelerde tekrardan çıkmaya başlar.
Saç dokusu saçın şeklini ve niteliğini belirleyen en belirgin özelliktir. Saçların dış çevresini kaplayan yapıya saç dokusu denir ve buradan yola çıkarsak da saçlarımızın çeşitlerini de belirleyen birincil özelliktir. Saçlarımızı çevreleyen dokunun kalınlığına göre saç tiplerini sıralamak mümkündür. Kalın bir doku varsa eğer kaba saç tipi denen tip oluşur. Yine buna göre de dokunun en az olduğu saç tipi de ince saç tipidir. Bu basit özellikten yola çıkarak saçlarımızın çeşidini anlamak mümkündür.
Mineral eksikliği yaşamsal fonksiyonların aksamasına ve insan vücudunun verimli çalışmasına engel olur. Bu yazıda minerallerin ne olduğunu ve mineral eksikliğinin nasıl tamamlanması gerektiğini anlatacağız.Vücudun kendiliğinden oluşturamadığı, kemik yapısından beyin fonksiyonlarına kadar bir çok alanda oldukça önemli rolü olan mineraller inorganik maddelerdir. Minerallerin temel görevi vitaminlerle birlikte alınan besinlerin vücuda en üst düzeyde yararlı olmasını sağlamaktır. Sağlıklı bir sindirim sistemi, sinir yapısı, hücre koruması gibi temel unsurlar açısından yani vücudun sağlığı açısından vazgeçilmezdir.
Mevsimsel saç dökülmesi bir çok durumda olağan karşılanır ancak bunları iyi ayırt etmek gerekir. Örnek verecek olursak yaz aylarında diğer mevsimlere göre saçlar biraz daha fazla dökülebilir. Sebebi ise vücuttaki sıvı kayıpları, deniz ve havuzun saçları yıpratması ve güneşe yoğun bir şekilde maruz kalma olabilir.
Biotin eksikliği, insan vücudunun sağlığı ve kusursuz çalışması için bir çok vitamin ve minerale ihtiyaç vardır. Biotin de bunlardan sadece biridir. Ancak bazı vitamin ve mineral eksiklikleri çok fazla bir değişiklik oluşturmadığı gibi bazılarının eksikliği de kalıcı hasarlara yol açabilmektedir.
B12 vitamin eksikliği tespit edilmediği ve giderilmediği takdirde insan vücudu üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Bunları temel olarak sıralamak gerekirse sinir hasarları, kansızlık, depresyon, hafızada yavaşlama ve sürekli yorgunluk gibi belirtileri vardır. Bu gibi olumsuz etkiler eğer ki erken teşhis edilmez ve gerekli takviye yapılmazsa kalıcı hasarlara dönüşebilir. Ancak erken müdahalelerle ve doğru tedavi ile bu hasarlar önlenebilir ve kalıcı bir hasar oluşmaz.